Çevrelerindeki birçok aile tarım arazilerini satarak başka işlere
yönelirken, Ovalı ailesinin bereketli arazilerindeki tarım
faaliyetlerine sahip çıkmaya karar verdi. Kardeşi Adnan Murat Teoman’la
birlikte kafa kafaya verip, tarım faaliyetlerine yeni bir bakış açısı
geliştirdi. “Bereketli Hilal” olarak da bilinen buğdayın ilk
yetiştirildiği bölgede yıllardır tarım yapan aileden gelmek ona güç
verdi ve kardeşiyle kendi ürünlerini markalaştırarak bir işletme
kurdular. Teofarm Antakya markası da böylece doğuyor.
Aslında
“Atalık tohumlarla tarım yapacağım” dediğinde çevresindeki birçok çiftçi
arkadaşı, ona “Romantik çiftçi”, “çok az ürün alırsın, kim alır, kim
anlar” dedi. Ancak o ve kardeşi bu yorumları dikkate almadan üretime
odaklandı. Atalık tohumlara sahip çıkarak yol aldılar ve tek parça
arazide atalık buğday ekimi yapan Türkiye’nin en büyük karakılçık buğday
üreticisi oldular.
Üretici olmak müthiş bir şey. Yeni ürün çıkarmak, insanlara faydalı olduğunu görmek. Bir taraftan insanın yaratıcı yönünü ortaya çıkartıyor diğer taraftan yaşadığını hissediyorsun, hayatla bağlantı kurmak gibi bir şey.